- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Balayı için Mykonos’u tercih ettik. 1 hafta bir ada için uzun olsa da çevre gezileri ile sıkılmaktan son anda kurtulduk diyebiliriz.
Bembeyaz sokakları, renkli kapı ve panjurları bu adaya karakteristik özelliğini kazandırıyor. Ama en önemlisi de yerdeki taşların bile beyaza boyanıyor olması. İnsanlar bıkmadan usanmadan yerdeki taşları boyuyor. 🙂
Ve işte sonuç:
Daracık sokaklar bir anda göz alıcı hale dönüşüyor. Hatta öyle ki beyaz bir süre sonra gözünüzü bile yoruyor. Renk arıyor insan. Ve bulunca çocuklar gibi mutlu oluyor. 🙂
Tıpkı bu köşeyi görünce olduğu gibi…
Sizi Mykonos sokaklarından karelerle baş başa bırakmak istiyorum. Umarım biraz olsun içinizi ferahlatır ve sizde bu adaya gitme isteği uyandırır. 😉
Mykonos’ta adanın merkezinde yer alan Porto Mykonos adlı bir otelde kaldık. Dekorasyon blogu olunca otelden birkaç fotoğrafa yer vermeden geçmek istemedim 🙂
Yazar Hakkında
-
Merhaba, ben Ülviye. Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunuyum. Yaklaşık 10 senedir özel sektörde SEO uzmanı olarak çalışıyorum. Yazı yazmayı, hayvanları, denizi ve dekorasyonu çok seviyorum. Bir kuşum, bir salyangozum, bir de kitabım var. (https://www.kitapyurdu.com/kitap/neden-dogurmuyorum-/650183.html)
Sevdiğim, beğendiğim şeyleri takip için hesaplarımı ziyaret etmeyi unutmayın 🙂
1 Yorum
Tek kelimeyle bayıldım, şimdi sanırım daha çok gitmek istiyorum 🙂